bizim sitemiz...
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

bizim sitemiz...

forumculuk adına herşey...
 
AnasayfaPortalliAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 avuclarımda gızlı

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
ocean
уєηι üує
уєηι  üує



Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 10/11/07

avuclarımda gızlı Empty
MesajKonu: avuclarımda gızlı   avuclarımda gızlı Icon_minitimePaz Kas. 11, 2007 8:42 pm

Kırık güncelerin kalp sızısıydı seni düşünmek .Akşam üstlerimin vazgeçilmez melankolisi ve gecelerimin ironisi.Sendin çok zaman zamanımın cilvesi.Güneş batardı sen batmazdın, gün olurdu sen var olmazdın her zaman.Bense her gecenin göz yaşında ölümsüz düşler biriktirirdim seni beklerken.




Malefefffffff………………….
Evet .Beklerdim seni gecelerin o ıslak dokunuşlarıyla aydınlattığı düşlerde.Gelmezdin her zaman ki gibi.Bilmem nerelerde düştün düşlerimden ama düşmekle bitmiyor ki varlığın hayallerimde.Bitmezdin ama ben yinede beklerdim seni.Beklerdim, çünkü karşılaştığım özlemin öyle der gibi fısıldıyordu dudaklarıma.Aklımda sende kalsa düşlerim ölümsüzdü dudaklarında.Hatırlıyorum...Fısıltıların rüzgarlar gibi okşardı ruhumu ,sana hasret köşelerde ve ben sızardım şarap kızılı kelimelere.Nice küfenin ardından hep yanlış kapıların önünde buldum kendimi.Ya kelimeler bu şehri bilmiyor.Ya ben evimi?Postacılar desen ne bilsin seni?

Bir ben bilirim seni birde düşlerimdeki ölümsüzlük bilir beni.Geceler desen şarabıma ortak derdime k.ltak.Gittiğinden beri gecelerle sevişir oldum ter kokan yatağımızda.O şehvetin terlerinde ölümsüz düşler biriktirdim sana.Sabahı satmıştık sevgililere çünkü şarap alıcak paramız kalmamıştı geceyle.Gecede ayrılmıştı zaten sevgilisinden.O bir ayyaş ben bir ayyaş sabahlar olmadı gittiğinden beri.Sen var olmadın günlerde sabah olmadığından beri.İşte o bitmez gece aşıkların berduşu olduk.Kaldırım taşlarının masal kokan köşelerinde gece ile ölümsüz düşler besteledik sana.

Oysa sen hala kırık güncelerimin kalp sızısı olmakta ısrarlıydın ve ısrarın yüzünden bestelenen o güzelim ölümsüz düşleride çaldırdık rüzgara.Kaldık masal ,gece ve ben başbaşa.Bitirmek istedik pembe dizi kıvamındaki bu aşkın tarihini ama beceremedik...Masal ölümsüz bir düştü zaten.Geceyse içip içip sızmıştı dizlerimde.Bense seni bitiremeyecek kadar damlamıştım kelimelere.

Ve bitmedin ölümsüz düşlerimde.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ocean
уєηι üує
уєηι  üує



Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 10/11/07

avuclarımda gızlı Empty
MesajKonu: gec kalmıslıgım   avuclarımda gızlı Icon_minitimePaz Kas. 11, 2007 8:43 pm

Yataktan fırladım ter içinde bir telefon sesinde onun aramış olma ihtimaline kilitlenmiş umudumla…Ama nafileydi düşlerimde konuştugum sesi bir düş olmaktan öteye geçmemiş bu sabah da.Yine iş arkadaşlarımın geç kaldıgımı bildiren sesiyle ürpermiştim.Geç kalmak…



Heryere geç kalır olmuştum bu aralar.Belki de esas geç kaldıgım oydu.Abar tobar giyinip evden fırladım.Herşey ne kadar da sıradandı bu sabah.Gelmemiş olmasıydı herşeyti sıradanlaştıran sanırım.Geminin kulaklarımı çınlatan ıslıgında gidişi gözümün önündeydi yine.

Beraber geçirdiğimiz günlerin ardında son günümüzdü işte.Saat akşam üstüne geliyordu.Saat kaçtı umrumda değildi aslında.Vakit gitme vakti ayrılık vaktiydi.İçimizde büyüttüğümüz aşkı gizlemek ister gibi konuşmadan ilerledik limana.Demir atmış bir gemiyi işaret etti parmak uçları.”Bunla gidecegim” dedi.Geminin neye benzediği umrumda değildi oysa.onu benden uzaklaştıracaktı işte.Yüreğimi alıp gidiyor gibi geldi o an.

Yüzüne bakmak istedim gözlerimden taşan hüzünle kavrulmuş sevdamı yansıtma korkusuyla denize bıraktım gözlerimi.Ne tuhaftı o da bakamaz olmuştu bana.Aşk defalarca ıskalamıştı belki ama bu sefer ellerimizle onu iten bizdik.Kaçırdıgı bakışlarında aşkı yakalamam an meselesiydi belki de.Yanyana duran ellerimizin kenetlenmesi santimlere baglıydı oysa.Ama o giden bense içimdekini haykıramadan bekleyen olmak üzereydim.

Gözlerimde akmaya meyillenen yaşları susturdum.yanlış anlaşılabilirdim ne de olsa.Yanlış anlaşılmak…Aylardır aynı korkunun soguk nefesinde aşkı kör kuyulara gömmemizin tek sebebi bu değil miydi zaten.Bir kez daha susmak gerekti.İçimden geçen milyonlarca kelimenin sadece biri ulaşacaktı birazdan kulaklarına.”Hoşça kal!”...Biz iki arkadaştık sadece.Böyleydi işte ve böyle olmalıydı.

Yüzünü bana çevirdiğinde dolan gözlerini fark ettim.O an sadece sımsıkı sarılıp “gitme” diyebilmeyi geçiriyordum içimden.Ama buna hiç cesaretim olmadı.Artık gitme vaktinin geldiğini ikimizde biliyorduk dönüş ise belli bile değildi.Tekrar “gitme” diyebilmek için yutkundum.Bogazımda kalan acı bir hisle konuşamamıştım yine.El sıkıştık ve hafifçe sarıldık sadece.Birazdan gemideki yerine geçicekti bense bekleyenler rıhtımında donakalmış gözlerimle onu bekleme saftıma yerleşicektim.

Gemiye yolalırken hıçkırıklara bogulmamak için zor tutuyordum kendimi.Sadece gidişine sabitlenmiş bakışlarımla adımlarını izlemek düşmüştü bana.Gemi limandan uzaklaşıp gözden kaybolana dek öylece kaldım ve belki aylardır aynı limanda gözlerim.

O an gözümün önünde bu sefer otobüse geç kalmıştım işte.ona geç kaldıgım gibi geç kalmaların kucagında geçen zamansız bekleyişlerim ve her ıslık sesinde gelme umuduna kilitlendiğim gemiler var şimdi benim için.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ocean
уєηι üує
уєηι  üує



Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 10/11/07

avuclarımda gızlı Empty
MesajKonu: Geri: avuclarımda gızlı   avuclarımda gızlı Icon_minitimePaz Kas. 11, 2007 8:44 pm

Tavandaki şekillere anlam yükledi önce. Pencereden giren güneş,
gardırobuna çarpıyordu.

Çatlakları nehir'ledi. Kabarıklıkları dağ'ladı. Küfleri orman'ladı.
Çukurları deniz'ledi. Dolaştı kuytuluğunda, hayalindeki yeryüzünün.



"Tavandaki yeryüzü" ne güldü. Hayal gücünü sevdi. Yüzüne yayılan titrek
tebessümü sevdi. Anlını kaşıdı. Ormana girdi, ağaçlara dokundu. Çam'ları,
Meşe'leri, Ladin'leri okşadı. Denize girdi, körfez kokusunu duyumsadı. Burnu
yandı, caydı. Dağlara çıktı. Tüm gökyüzüne baktı, yeryüzünün.


Salonun içini gezdi sonra. Pencereden giren ışık odanın ortasına
çarpıyordu.

Sehpanın örtüsünü düzeltti. Mavi vazonun yapma çiçeklerine üfledi. Toz
yükseldi. Televizyonun camında gezdirdi parmağını ama açmadı. Buğulanmış
camlara çizilen kalplerden çizdi bir tane. Eski günleri yâd etti. Kanepeye
oturdu. Yastıkları kabarttı, oturduğu yerden. Kitaplığındaki kitapları
düzenledi. Nerede kaldığını unutmamak için kıvırdığı sayfa köşelerini
düzeltti. Tek tek yerleştirdi. Biblolarının hepsini ters çevirdi. Farklı
çalgılar çalan bir sürü zenciyi, kitap okumaya bıraktı.

Mutfağa geçti ardından. Pencereden giren ışık, fayansa çarpıyordu.

Tüm kavanozları yemek masasına indirdi. Boş bir kavanoz buldu.
Mercimekleri boş kavanoza boşalttı. Sesi dinledi. Pirinçleri, mercimek
kavanozuna döktü. Kuru fasulyeleri de pirinç kavanozuna. Kavanozları dolaba
geri yerleştirdi. Cezvelerin sırasını değiştirdi. Artık büyükten küçüğe
değil, küçükten büyüğe sıralıydılar. Tabakları üst rafa yerleştirdi. En
üstteki tabakları en alta koydu. Çatal kaşık takımının gözlerini değiştirdi.
Kaşıkları sola, çatalları sağa istifledi.

Banyoya gitti peşi sıra. Pencereden giren küçük turuncu ışık, aynaya
çarpıyordu.

Küveti soğuk suyla doldurdu, soyundu. Ayağını suya deydirir deydirmez
ürperdi. Giyinip öyle girdi. Yinede üşüdü. Suyun içinde soyundu. Sabunu
eline aldı. Tüm vücudunda gezdirdi. Köpürmek değildi istediği, sabunu
hissetmek. Omzundan dirseğine kayışını duyumsadı. Su süt beyazı olana kadar
vücudunda eritti sabunu. Tıpayı çekti. Soğuk suyla durulandı. Kurulanmadan,
çıkardığı kıyafetlere sarındı.

Balkona yöneldi hemen. Güneş çoktan batmıştı.

Sabun kokan, buruşmuş ellerini kurumuş Sardunya saksısına batırdı,
diğer eliyle de solmuş Afrika Menekşe'sini avuçladı. Aldığı yeni saksılara
yerleştirdi. Kaktüs'ün üzerine elini bastırdı, susuz dikenler etinde
kırıldı. Açık kahverengi kaktüs kırmızıya çaldı. Ölmüş çiçeklerinin hepsini
yeni saksılarına yerleştirdi teker teker. Kum takviye etti. Yeniden
yeşillenmeyeceklerini bilerek, suladı hepsini. Tam karşısında duran ay'a
baktı;

"İyi ki doğdun kadın! Daha nice yalnızlıklara."

İki damla yaş süzüldü, çizgilerinden aşağı. Otuz beş yaşı geride
bıraktı. Orta yaş bunalımını böyle kutladı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ocean
уєηι üує
уєηι  üує



Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 10/11/07

avuclarımda gızlı Empty
MesajKonu: Geri: avuclarımda gızlı   avuclarımda gızlı Icon_minitimePaz Kas. 11, 2007 8:45 pm

HER ŞEY SENDE GİZLİ



Yerin seni çektiği kadar ağırsın
Kanatların çırpındığı kadar hafif...
Kalbinin attığı kadar canlısın
Gözlerinin uzağı gördüğü kadar genç...
Sevdiklerin kadar iyisin
Nefret ettiklerin kadar kötü...
Ne renk olursa olsun kaşın gözün
Karşındakinin gördüğüdür rengin...
Yaşadıklarını kar sayma
Yasadığın kadar yakınsın sonuna
Ne kadar yaşarsan yaşa,
Sevdiğin kadardır ömrün...
Gülebildiğin kadar mutlusun
Üzülme bil ki ağladığın kadar güleceksin
Sakın bitti sanma herşeyi,
Sevdiğin kadar sevileceksin...
Güneşin doğuşundadır
Doğanın sana verdiği değer
Ve karşındakine değer verdiğin kadar insansın
Bir gün yalan söyleyeceksen eğer
Bırak karşındaki sana güvendiği kadar inansın...


Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
Unutma yağmurun yağdığı kadar ıslaksın
Güneşin seni ısıttığı kadar sıcak.
Kendini yalnız hissettiğin kadar yalnızsın
Ve güçlü hissettiğin kadar güçlü.
Kendini güzel hissettiğin kadar güzelsin...
İşte budur hayat!
İşte budur yaşamak!
Bunu hatırladığın kadar yaşarsın
Bunu unuttuğunda
Aldığın her nefes kadar üşürsün
Ve karşındakini unuttuğun kadar
Çabuk unutulursun
Çiçek sulandığı kadar güzeldir
Kuşlar ötebildiği kadar sevimli
Bebek ağladığı kadar bebektir
Ve her şeyi öğrendiğin kadar
Bilirsin...
Bunu da öğren,
“Sevdiğin kadar sevilirsin”
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
ocean
уєηι üує
уєηι  üує



Mesaj Sayısı : 10
Kayıt tarihi : 10/11/07

avuclarımda gızlı Empty
MesajKonu: Geri: avuclarımda gızlı   avuclarımda gızlı Icon_minitimePaz Kas. 11, 2007 8:45 pm

evrenin içerisinde dünya
dünyanın içerisinde bedenler
bir bedenin küçük bir kısmında bir rahim
rahim içerisinde tohumlar...
"belki de ruhlar ileride varolacak beden tohumlarını kiralıyorlar"
mumlar sönmekteyken
ve gece zemherilere gömülmekteyken
ruhların harekete geçip birer tohum kiralaması
kendinden önce kiralanmış olana ait, iki bedenin paylaşımından yola çıkarak
terkedilecek vakti geldiğinde
ve terkedecek zaman doldu dendiğinde
bir göçe tabi tüm ruhlar
dördüncü boyut-üçüncü boyut arası gidip gelenler...
geri dönmek üzere bir konak bulmuşlar kendilerine
bir ceset gibi cansız,yerde dururken
duyguları,hisleri hayalleri ve huyları
bir başka kiralık beden var mıdır onlar için?
yoksa bütün bunları o cansız halleriyle toprak altına mı saklarlar?
düşler çemberi hepsinde aynı mı ilerler?
işte bir kısır döngü şimdilik
çıkmazların eşiğinde bir düş,yanına almış bir yürek
yolun sonu diye birşey yok artık
bir sis bulutunun gözlerdeki pusluluğu arasından neler gördüysen bana anlat
işte o gördüklerin yada görebildiklerin bedelini bazen ağır ödediğin hayatın
bedenlerin tutsaklığında, ruhlar işkence ederlerken içten içe kendilerine
bir geri dönüş umuduyla ayakta kalırlar
hepsi ama hepsi asıl varoluşu anımsar
ölümün sessizliği sardığında etrafı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
arslantaskadir
ѕ ι т є α ∂ м ι η
ѕ ι т є    α ∂ м ι η
arslantaskadir


Mesaj Sayısı : 125
Yaş : 36
Location : elazığ
Kayıt tarihi : 10/11/07

avuclarımda gızlı Empty
MesajKonu: Geri: avuclarımda gızlı   avuclarımda gızlı Icon_minitimePaz Kas. 18, 2007 6:46 pm

emeğine sağlıkk
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://germanicus.yetkin-forum.com
 
avuclarımda gızlı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
bizim sitemiz... :: her türden :: aşk sevgi adına herşey-
Buraya geçin: